Parlamenter Gazeteci ve Yazarlar Birliği Başkanı İbrahim Aydemir, İsrail’in yıllardır sürdürdüğü işgal ve soykırım politikaları karşısında uluslararası arenada şekillenen çelişkili tavırları ele aldı. Aydemir, Prof. Dr. Yasin Aktay’ın Yeni Şafak gazetesinde yayımlanan “Hamas’ı yok sayıp Filistin’i tanımak, nasıl yani?” başlıklı makalesine bütünüyle katıldığını belirterek, bu yazıda dile getirilen her tespitin hakikatin kendisi olduğunu vurguladı.
Aydemir’e göre Hamas’ı görmezden gelerek Filistin’i tanıdığını ilan eden devletler, aslında İsrail’in işgalini tahkim etmektedir. Görünürde Filistin’e destek veriliyormuş gibi sunulan bu tavır, gerçekte direniş iradesini tasfiye etme girişiminden başka bir şey değildir. Aydemir, “Hamas’sız bir Filistin tanıması, Filistin’i sahipsizleştirmek anlamına gelir. Bu da işgale zemin hazırlamaktır” ifadelerini kullandı.
İKİYÜZLÜ BİR DÜNYA TABLOSU
Aydemir, Batı dünyasının çifte standartlarına da dikkat çekti. Avrupa’nın birçok ülkesinde Filistin’in tanındığı yönünde açıklamalar yapılırken, aynı zamanda Hamas’ın terörize edilerek Filistin siyasetinden dışlanmaya çalışıldığını dile getirdi. Ona göre bu yaklaşım, İslam dünyasını aldatmayı hedefleyen ikiyüzlü bir siyasettir. “Bir yandan Filistin’e selam gönderip diğer yandan Hamas’ı şeytanlaştıran tavır, mazlumların yanında durmak değil, işgalcinin çıkarlarını korumaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Aydemir, ABD ve İsrail eksenli siyasetin, Hamas’ı yok saymak suretiyle Filistin halkının iradesini bölmeye çalıştığını belirtti. Bu bağlamda, Prof. Dr. Yasin Aktay’ın yazısında ifade ettiği gibi, Hamas’ı dışlayan hiçbir formülün sahici bir çözüm getirmeyeceğini kaydetti.
İSLAM DÜNYASININ BÜYÜK SORUMLULUĞU
İbrahim Aydemir, İslam ülkelerinin sessizliğinin de bu tabloyu ağırlaştırdığını söyledi. Ona göre, bazı Müslüman ülkeler, İsrail’in baskısı ve Batı’nın dayatmaları karşısında gerçek bir duruş sergileyememekte, Filistin davasını Hamas üzerinden parçalamaya dönük politikalara göz yummaktadır. “İslam dünyasının bu noktada uyanık olması gerekir. Hamas’ı dışlamak, Filistin davasını tasfiye etmektir. Bu, sadece Gazze’de değil, Kudüs’te, Batı Şeria’da ve bütün ümmet coğrafyasında zulme kapı aralamaktır” dedi.
Aydemir, Filistin’in geleceğinin ancak birlikle inşa edilebileceğini belirterek, “Hamas’ı dışlayan her çözüm, mazlumların aleyhine, zalimlerin lehine sonuç doğurur. Yasin Aktay’ın bu tespitleri yerindedir, biz de arkasında duruyoruz” sözleriyle açıklamalarını sürdürdü.
SAHTE BARIŞ PERDESİ
Aydemir, Hamas’ı dışlamaya dönük planların sahte bir barış perdesi oluşturduğunu vurguladı. Ona göre bu yaklaşım, İsrail’in soykırım politikalarını perdelemekte ve işgalin sürekliliğini garanti altına almaktadır. “Dünya kamuoyuna barış çağrısı gibi yansıyan bu tavırlar, aslında işgalin kılıfı haline gelmiştir” diyen Aydemir, Hamas’ın Filistin’in ayrılmaz bir unsuru olduğunu, direniş iradesinin yok sayılamayacağını belirtti.
Son olarak Aydemir, şu ifadeleri kullandı: “Filistin’in geleceği Filistin halkının iradesiyle şekillenir. Bu iradenin en güçlü sesi Hamas’tır. Hamas’ı yok saymak, Filistin’in varlığını yok saymaktır. Prof. Dr. Yasin Aktay’ın kaleminden aktarılan her tespit, bu gerçeğin ifadesidir. Biz de bu hakikatin altını güçlü biçimde çiziyoruz.”