Aydemir, “Bu hafta hem göğsümüzü kabartan gelişmelere tanıklık ettik, hem de yüreğimizi yakan olaylarla karşılaştık” dedi.
SAVUNMA SANAYİİ TÜRKİYE’NİN STRATEJİK KARARLILIĞIDIR
Aydemir’in açıklamalarındaki en dikkat çekici vurgu, İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF 2025 üzerine oldu. Türkiye’nin 1993 yılında yalnızca 76 metrekarelik bir alanda 8 ürünle katıldığı fuara bu yıl 7 bin metrekarelik dev bir alanda 300’den fazla ürünle iştirak ettiğini belirten Aydemir, bu tabloyu “Türkiye’nin şahlanışı” olarak tanımladı.
Aydemir, “Bu artık sadece bir fuar değil; yerli teknolojiye, yerli kararlılığa ve yerli geleceğe omuz veren bir yürüyüştür” ifadelerini kullandı.
SURİYE’DE ESKİ OYUNLAR YENİ OYUNCULARLA SAHNEDE
Basın toplantısında Suriye’de son dönemde yaşanan gelişmelere de dikkat çeken Aydemir, İsrail’in Dürzîler üzerinden yürüttüğü etnik bölme girişimlerini hatırlattı. “Türkiye bu tarz kurnaz hamleleri hem görüyor, hem de gereğini yapacak akla ve geleneğe sahiptir” diyen Aydemir, Türkiye’nin devlet aklının ‘saatlerle değil, asırlarla yoğrulmuş’ olduğunu ifade etti.
Aydemir, Suriye’nin toprak bütünlüğüne karşı atılan hiçbir adımın kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, bu tür planların sadece Suriye’yi değil tüm bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyeceğini belirtti.
GAZZE’DEKİ ZULÜM DÜNYA VİCDANINI YAKIYOR
Aydemir, haftanın en acı görüntüsünün Gazze’de bir çocuğun kuru ekmek için koşarken üzerine bomba yağması olduğunu belirterek, yaşananları “insanlığın yüz karası” olarak nitelendirdi. Camilerin, hastanelerin ve su kuyularının hedef alınmasının savaş değil soykırım olduğunu ifade eden Aydemir, İsrail’in Siyonist zihniyetinin sadece Gazze’yi değil, insan vicdanını da hedef aldığını söyledi.
Türkiye’nin bu zulme karşı her zaman haktan ve adaletten yana durduğunu ifade eden Aydemir, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, sesi kısılan her mazlumun sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.
YANAN HER AĞAÇ GELECEĞİMİZİN BİR PARÇASIDIR
Aydemir’in gündemindeki bir diğer önemli başlık ise Türkiye genelinde çıkan orman yangınları oldu. Yanan ağaçların, yok olan ormanların sadece doğaya değil, ekolojik dengelere ve dolayısıyla insan sağlığına da ciddi zarar verdiğini vurgulayan Aydemir, ekosistemin zincir halkalarını hatırlatarak çarpıcı bir örnek verdi:
“Keklikler, keneleri yok eden bir türdür. Kekliklerin azalması, kene artışına, oradan da zehirlenmelere sebep oluyor. Doğada her canlının bir görevi var.”
Aydemir, ormanlara zarar veren her ihmalin aslında geleceği ateşe atmak olduğunu belirterek, yangınlara sebebiyet verenlerin vicdani sorumluluktan kaçamayacaklarını dile getirdi.
AYDEMİR’DEN MİLLETE MESAJ: DUALARIMIZ MEMLEKET İÇİN
Konuşmasının sonunda birliğe, kararlılığa ve toplumsal duyarlılığa vurgu yapan Aydemir, “Allah milletimizi birlik ve dirlikte muhafaza etsin. Yolumuz açık, yüreğimiz kararlı, dualarımız memleket için” diyerek sözlerini tamamladı.