Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İsrail’in Filistin topraklarında masum halka yönelik acımasız saldırılarını en güçlü şekilde dile getirilmesi gereken önemli bir gerçeklik olarak nitelendirdi. İstanbul’da gerçekleştirilen Asya Yayıncılar Birliği (ABU) Haber Grubu Toplantısı ve Küresel Haber Forumu’nda konuşan Altun, medya profesyonellerinin dünya genelindeki karmaşık ve belirsiz süreçlerde gazetecilik, habercilikte karşılaşılan zorluklar ve dijitalleşmenin etkilerini tartışacaklarını söyledi.
Altun, küresel medya alanındaki en kritik sorunun hakikati temel alan haber anlayışını yaygınlaştırmak olduğunu vurguladı. Bu hedefe ulaşmak için işbirliği ve dünya halklarının adil temsiliyetinin şart olduğunu belirten Altun, bu misyonu özgüvenli ve önyargılardan uzak medya çalışanlarının gerçekleştirebileceğini kaydetti. Asya-Pasifik Yayın Birliği’nin (ABU) bugün 4 milyar insana ulaşarak bu ihtiyaca cevap veren önemli bir kurum olduğunu ifade etti.
19. yüzyıldan beri Batı merkezli tek taraflı bilgi akışının dünyadaki anlatıları büyük ölçüde şekillendirdiğine dikkat çeken Altun, bu durumun barış yerine anlamsız güç mücadelelerine zemin hazırladığını dile getirdi. Altun, bu adaletsiz medya düzeninin en önemli unsurlarından birinin Batılı sosyal medya şirketlerinin uyguladığı "algoritma diktatörlüğü" olduğunu söyledi. Bu algoritmaların, farklı toplum kesimlerine göre manipüle edilmiş içerikler üreterek tahakkümü pekiştirdiğini belirtti.
İletişim Başkanı, görevlerinin bu adaletsiz yapıyı açığa çıkarmak, hakikatin sesini yükseltmek olduğunu vurguladı. Filistin’de yaşanan dehşetin kelimelerin anlatmakta yetersiz kaldığı bir gerçek olduğunu ifade eden Altun, İsrail’in uyguladığı katliamı "tarihteki ilk yapay zeka destekli soykırım" olarak tanımladı. İsrail’in teknolojik imkanları kullanarak masum sivillere yönelik saldırılarını sürdürdüğünü hatırlattı.
Altun, İsrail’in son günlerde saldırılarını yoğunlaştırdığını, Kudüs Başkonsolosluğu’ndan bir diplomat grubuna ateş açıldığını ve bu durumun İsrail’in hukuksuzluğunu gözler önüne serdiğini belirtti. Gazetecilerin böylesi zorlu koşullarda hakikati duyurma görevini canları pahasına sürdürdüğünü vurguladı. TRT ve Anadolu Ajansı gibi kurumların ve gazetecilerin büyük fedakarlıklarla çalıştığını dile getirdi.
TRT Arabi muhabiri Rubai Halit’in canlı yayında ailesinin evinin bombalandığını fark edip gözyaşlarını tutamadığı anı ve TRT Arabi kameramanı Sami Şahada’nın görevine bağlılığını ifade eden sözlerini hatırlatan Altun, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Anadolu Ajansı kameramanı Said Ebu Nebhan’ı andı. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana 222 basın mensubunu katlettiğine dikkat çekti.
Altun, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde Filistin’in güçlü sesi olmaya devam edeceğini söyledi. Erdoğan’ın BM kürsüsünden İsrail’in sınırlarını sormasının ve ilhak haritalarına dikkat çekmesinin, uluslararası toplumun İsrail’in politikalarını durdurması için çağrılar yaptığını belirtti. Türkiye’nin İsrail ile ticari ilişkileri kestiğini ve Uluslararası Adalet Divanı’ndaki davaya müdahil olduğunu açıkladı.
Filistin’deki zulüm sona erene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Altun, Türkiye’nin bu çabanın sadece bölge için değil, dünya genelinde daha adil bir düzen kurulması için olduğunu ifade etti.
Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin son haftalarda küresel barış ve istikrar için önemli adımlar attığını söyledi. Suriye yaptırımlarının kaldırılması, Rusya-Ukrayna barış görüşmelerinin Türkiye’de yeniden başlaması, İran-Avrupa nükleer müzakereleri ve Hindistan-Pakistan geriliminin azaltılması gibi gelişmelere işaret etti. Türkiye’nin tüm taraflarla iyi ilişkiler kurarak bir barış merkezi haline geldiğini, dünya medyasının İstanbul’da yoğunlaştığını kaydetti.
Altun, dünyadaki yapay ayrışmalara karşı birlik ve beraberlik çağrısı yaparak, daha iyi ve yaşanabilir bir dünya için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini sözlerine ekledi.