Sevgili okurlarım, bugün size bir ibretlik hikâye anlatacağım. Kahramanımız, ülkenin en çok konuşulan, en çok eleştirilen, en çok iftiraya uğrayan siyasetçilerinden biri: Süleyman Soylu.
Neymiş efendim?
- Sezgin Baran Korkmaz'ın uçağına binmiş!
- Korkmaz'ı yurt dışına kaçırmış!
- Bilmem ne yapmış, bilmem ne etmiş!
E peki, gerçek ne? Gelin beraber bakalım:
1. Sezgin Baran Korkmaz ne diyor?
- "Hiçbir siyasetçi benim uçağımla uçmadı."
- "Uçak MNG'deyken kiralanarak Süleyman Soylu uçtu."
- "Ben Süleyman Soylu'yu tanımıyorum."
Hani nerede o iddialardaki yakın ilişki? Hani nerede o kol kola uçuşlar?
Peki, siz hiç düşündünüz mü sevgili okurlarım:
- Neden Süleyman Soylu bu kadar hedefte?
- Acaba terörle mücadelesi, bazılarının canını mı yakıyor?
- Yoksa asayişi sağlaması, kaçakçıların, uyuşturucu baronlarının uykusunu mu kaçırıyor?
Bakın, İçişleri Bakanlığı döneminde neler yaptı bu adam:
- Terörün belini kırdı.
- Dağı taşı gezdi, askeriyle polisiyle omuz omuza çalıştı.
- Uyuşturucuyla mücadelede çığır açtı.
E tabi, böyle olunca bazıları rahatsız olacak!
Şimdi size soruyorum:
1. Bu iftiraları atanlar, acaba hangi odakların değirmenine su taşıyor?
2. Neden her defasında elleri boş dönüyorlar?
3. Bu kadar yanlış yapıp, hâlâ utanmadan ortalıkta dolaşmak nasıl bir yüzsüzlüktür?
Ayhan Bora Kaplan üzerinden yapılan operasyon nasıl fos çıktıysa, Sezgin Baran Korkmaz üzerinden yapılan operasyon da öyle oldu.
Ey müfteriler! Artık yeter değil mi? Bu kadar yalan, bu kadar iftira, bu kadar çamur... Nereye kadar?
Son sözüm şu: Ey ahali! Bu iftiraları atanlara iyi bakın. Kimler, neden rahatsız oluyor? Süleyman Soylu'nun yaptıklarından en çok kimlerin canı yanıyor?
Cevabı siz verin!